Etkin tütün
kontrolü ile yılda 110 bin ölüm önlenebilir
Günümüz dünyasında en sık görülen kanser
türlerinin başında akciğer kanseri gelmektedir. Bu nedenle kasım ayı tüm
dünyada “Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı”, 17 Kasım da “Akciğer Kanseri Farkındalık
Günü” olarak kabul edilmektedir.
Kansere bağlı ölümler içerisinde akciğer kanseri
yılda 1.69 milyon kayıp ile tüm dünyada ilk sırada yer almaktadır. En önemli
risk faktörü olan tütün kullanımı dünya çapındaki kanser ölümlerinin yüzde
22’sine, akciğer kanserinden kaynaklı ölümlerin ise yüzde 71’ine neden
olmaktadır. Sigara ve diğer tütün ürünleri kullanımı akciğer kanserine yol açan
en önemli nedendir. Akciğer kanseri konusunda uyarılarımızı yaparken
karşılaştığımız ‘hiç sigara içmemiş kişilerin de akciğer kanseri olduğu’
savunması son derece yanlıştır. Verilere göre akciğer kanseri hastalarının
sadece yüzde 10’undan azı hayatında hiç sigara içmemiştir. Elbette genetik
faktörler, radon gazı, asbest, çevresel toksinler gibi faktörler de sorumlu olabilir.
Ancak yapılan çalışmalar, ülkemizde görülen akciğer kanserlerinin yüzde 90’ının
sigara kullanımına bağlı ortaya çıktığını göstermektedir. Hiç sigara içmeyenler
veya sigara içmeyi bırakmış olanlara göre, mevcut sigara içen kişilerde yeni
akciğer kanseri vakası görülme oranı daha yüksektir. Ağır sigara içen kişide
risk yüzde 30'lara çıkarken, hiç sigara içmeyen kişinin akciğer kanserine
yakalanma riski yüzde 1'den daha düşüktür. Etkin bir tütün
kontrolü sağlandığında, akciğer kanserleri dahil olmak üzere her yıl tütün
kullanımına bağlı olarak gelişen yaklaşık 110 bin ölümün önlenebilmesi söz
konusudur. Sigaranın bırakılmasıyla kanser gelişme riski hızla azalmaya
başlamaktadır. Sigarayı bıraktıktan 10 yıl sonra, akciğer kanseri riskinin
yüzde 50 oranında azaldığı görülmektedir. Bu riskin sigara içmemiş bir kişinin
grafik özelliğine hiçbir zaman gerilemeyeceği de akılda tutulmalıdır.
Erken evrede tanı konulması akciğer kanserinin
tedavisinde çok önemlidir. Erken evrede tanı alan akciğer kanseri hastalarında
sağ kalım oranı ortalama yüzde 70’dir. İleri evrede ise bu oran
düşmektedir. Hastalığın Türkiye’de tanı
alma medyan yaşı 64 olup 40 yaş altı bireylerde daha nadir olarak
rastlanılmaktadır. Yine söz konusu hastalık genellikle ileri evrelerde teşhis edilmektedir.
Ülkemizde vakaların %15,4’si lokalize evrede saptanmışken %28’i bölgesel,
%56,5’i ise uzak yayılım grubunu oluşturmaktadır. Pek çok popülasyon için bu
kanser türünün %80’inde sorumlu etken tütün kullanımıdır. Nitekim tütün
tüketimindeki azalmayla akciğer kanseri görülme sıklığı da azalmaktadır.
Akciğer kanserinin diğer nedenleri arasında mesleki (asbest, ağır metaller) ve
çevresel risk faktörlerine maruziyet (pasif içicilik, radon) yer almaktadır.
Toplumsal ve bireysel farkındalık ile akciğer kanseri sıklığının
azaltılabileceği unutulmamalıdır.
Henüz etkin bir tarama yöntemi bulunmuyor olsa
da tütün kontrolünün akciğer kanserine karşı mücadelenin en temel ve en etkin
aracı olduğu bilinmektedir. Ulusal Tütün Kontrol Programı ile toplumdaki tüm bireylerin,
tütün ürünlerinin sağlık, ekonomik, çevresel ve sosyal zararlarından korunması
hedeflenmektedir. |