9 Şubat tarihi, toplumda sağlıklı yaşam bilincini geliştirmek, tütün kullanımı ve zararları konusunda farkındalık oluşturmak, tütün ürünü kullananlara bırakmaları yönünde teşvik etmek amacıyla ülkemizde “Sigarayı Bırakma Günü”olarak, çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de en yaygın kullanılan bağımlılık yapıcı madde olan tütün ürünleri; akciğer kanseri başta olmak üzere kanserler, kalp damar hastalıkları, KOAH gibi pek çok önlenebilir hastalık ve erken ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Tütün ürünü kullanımı sadece kullanan bireyin sağlığına zarar vermekle kalmaz. Dünyada her yıl 8 milyondan fazla birey, tütün ürünü kullanımına bağlı sebeplerle hayatını kaybetmektedir. Bu ölümlerin 1,2 milyonu tütün ürünü kullanımı sonucu değil tütün ürünü dumanına maruz kalma sonucudur. Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre; 700 milyon çocuk, yani dünyadaki çocukların neredeyse yarısı tütün dumanına maruz kalmakta ve her yıl, 65.000 çocuk pasif etkilenimin yol açtığı solunum yolu enfeksiyonları sebebiyle, 5 yaşından önce hayatını kaybetmektedir. Bu veriler, sadece kamuya açık kapalı alanların değil özel konutların ve arabaların da tütün ürünü kullanımı için uygun yerler olmadığının açık kanıtıdır. Tütün endüstrisi, tütün bağımlılığının sürdürülmesini sağlamak, tüketimin azalmasını önlemek kârlılığını devam ettirmek, dumansız hava sahasını güvence altına alan Kanunları delmek amacıyla tütün ürünlerini; sigara, puro, pipo gibi tütün ürünlerinin yanı sıra e-sigara, nargile ve dumansız tütün ürünleri gibi ürünlerle çeşitlendirmeye çalışmaktadır. Tüm bu ürünler sigara gibi kanser başta olmak üzere pek çok önlenebilecek kronik hastalığa, sağlığın bozulmasın ve yaşam kalitesinin kaybına sebep olmakta, ekonomik ve sosyal sorunlar ortaya çıkarmakta ve çevreye zarar vermektedir. Tütün ürünlerinin her türlüsü zararlıdır ve tütün dumanına maruz kalmanın güvenli bir düzeyi yoktur. Tütün ürünleri hem bireyin ekonomisine hem de ülke ekonomisine zarar vermektedir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre tütün ürünü kullanımına bağlı toplam ekonomik kaybın yıllık 1,4 trilyon dolar olduğu tahmin edilmektedir. Tütün kullanımı durdurulmadığı takdirde, tütün ürünü kullanımının sebep olduğu sağlık yükü ve maliyetleri artmaya devam edecektir. Tütün ürünü kullanımının, bağışıklık sistemine zarar verdiği, genel olarak akciğerlerinin savunma mekanizmasını bozduğu, mukus artışı nedeniyle akciğer, üst solunum yolu enfeksiyonları ve gribal enfeksiyonlara yakalanma riskini artırdığı uzun yıllardır bilinmektedir. Bilimsel çalışmalar, tütün ürünü kullanımının, Covid-19’a yakalanma riski ve Covid-19’un klinik seyrinin şiddeti ile ilişkili olduğunu kesin olarak göstermektedir. Sıklıkla tütün ürünü kullanımının bir sonucu olan KOAH, astım, kalp damar hastalıkları gibi pek çok kronik hastalık, tütün ürünü kullananlarda, kullanmayanlara göre çok daha sık görülmektedir. Bu da tütün ürünü kullananların virüse yakalanmaları halinde hastalık sürecinin uzun ve ağır seyretmesi, pnömoni ve başka komplikasyonların gelişmesi ve mortalite riskini beraberinde getirmektedir. Yapılan pek çok bilimsel çalışma bunu desteklemektedir. Tütün ürünü kullanımı, Covid-19 açısından bir risk faktörü olduğu gibi vücudun hemen hemen her organına zarar vermekte ve önlenebilir pek çok hastalık, sakatlık ve erken ölüme sebep olmaktadır. Tüm bu riskler göz önüne alındığında, geç kalmadan bırakmak için adım atmak çok önemlidir. Tütün ürünü bırakma konusunda başarı sağlayan pek çok kişinin çeşitli denemelerin ardından bu başarıya ulaştıkları bilinmektedir. Tütün ürünü kullanımını bırakmak, her zaman ve her yaşta büyük fayda sağlamaktadır. İlk sigara bırakma gününden itibaren akciğerlerde, kalpte değişim başlamakta yüksek kalp atış hızı normale dönmekte, kan basıncı düşmekte, kan dolaşımındaki karbon monoksit seviyesinin normale dönmekte ve zamanla bağışıklık sistemi güçlenmektedir. 2-12 hafta içinde dolaşım düzelmekte, akciğer kapasitesi artmakta, öksürük ve nefes darlığı şikayetler azalmaktadır. Ayrıca çevredeki bireylerin, özellikle de çocukların pasif sigara dumanından korunması için de büyük kazanç sağlanmaktadır. Tütün bağımlılığı güçlü bir bağımlılıktır, ancak etkinliği kanıtlanmış bilimsel yöntemler ile bu bağımlılıktan kurtulmak mümkündür. Bakanlığımız tarafından tütün ürünü kullanan bireylere, bu bağımlılıktan kurtulmaları için ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı ve sigara bırakma poliklinikleri aracılığıyla kesintisiz destek sağlanmaktadır. ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı, 7 gün 24 saat kesintisiz ve canlı destek sağlamaktadır. 2021 yılında Danışma Hattı tarafından 700 bin çağrı karşılandı. Danışma Hattını arayan bireyler, yapılan motivasyonel görüşmeler ile bırakma girişiminde bulunmaları için teşvik edilmekte ve nikotin bağımlılık düzeyini belirlemek amacıyla nikotin bağımlılık testi uygulanmaktadır. Tespit edilen bağımlılık düzeyine göre; kişiye özel sigara bırakma planı yapılmakta, sigara bırakma sürecinde rehberlik edilerek, ortaya çıkabilecek nikotin yoksunluk belirtileri ile baş etmeye yönelik davranış değişiklikleri hakkında danışmanlık verilmektedir. Nikotin bağımlılık düzeyi daha yüksek olan bireyler sigara bırakma hizmeti sunan sağlık birimleri hakkında bilgilendirilerek, sigara bırakma polikliniklerine yönlendirilmektedir. Bu bireylerin randevusu da Danışma Hattı tarafından alınmaktadır. Sigara bırakma planı yapılan bireyler onay vermeleri halinde Danışma Hattı tarafından yapılan geri dönüş aramalarıyla bir yıl boyunca takip edilmekte ve sigara bırakma sürecini sürdürmesi için desteklenmektedir. Danışma Hattı tarafından, sigara bırakma planı yapılan birey ile sisteme dâhil olmasını müteakip; bırakma planında belirlenen sigara bırakma günü başlanarak belirlenen periyod doğrultusunda 1 yıl boyunca en az 7 defa geri dönüş araması yapılarak görüşme sağlanmaktadır. Ayrıca bu süreçte ihtiyaç duyan bireyler, 7 gün 24 saat Danışma Hattını arayarak destek almaktadır. Yapılan geri dönüş aramalarında, kişilerin sigarayı bırakma durumları takip edilip sigara bırakma sürecinde yaşanan nikotin yoksunluk belirtileri veya fizyolojik zorluklarla baş etme konusunda cesaretlendirilerek motivasyonlarının artırılması sağlanmaktadır. Bu kapsamda 2021 yılı boyunca takibi yapılan kişilerin yaklaşık %40’ının, Danışma Hattı desteği ile sigarayı bıraktığı tespit edilmiş olup bu oran dünya ortalamasından oldukça yüksektir. Bununla birlikte; ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı ve sigara bırakma poliklinikleri ile tam entegrasyon içinde çalışan Tütün Bağımlılığı Tedavisi İzlem Sistemi ile sigara bırakma polikliniklerine başvuran hastaların sigara bırakma süreci de takip edilebilmektedir. ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı tarafından sigara bırakma polikliniklerine başvuran hastalara yönelik yapılan geri dönüş aramalarında sigara bırakma sürecindeki bireyin durumu hakkında bilgi alınmakta, nikotin yoksunluk belirtilerine ilişkin çözüm önerileri sunulmakta ve cesaretlendirici önerilerle sigara bırakma sürecinin devamı konusunda motivasyon sağlanmaktadır. Covid-19 salgın koşullarına rağmen 2022 yılı itibariyle 577 sigara bırakma polikliniğinde sigara bırakma hizmeti sunulmaktadır. Sigara bırakma polikliniklerinde konuya özel eğitim alan hekimler görev yapmaktadır. Hekimin hastayı muayenesi ve değerlendirmesi doğrultusunda sigara bırakma tedavisinde, bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış pereperatlarla bırakma süreci desteklenmektedir. Sigara bırakma polikliniklerinde, 2010 yılından bugüne kadar 3,2 milyondan fazla muayene yapıldı. Çocuk ve gençlerimiz başta olmak üzere toplumumuzu tütün ürünlerinin zararlarından korumak amacıyla çalışmalarımız devam etmektedir.
|